OrnekResim/468*62

bilge-sitemiz

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ NELERDİR?

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ NELERDİR?

I. AMAÇLARINIZI BELİRLEYİNİZ.
     Her çalışma bir amaca yönelik olmalıdır. Bu amaçlar, bir sorunun çözümünü öğrenmek, bir yazıdaki ana düşünceyi bulabilmek vs. olabilir. Bunları iyi belirleyerek çalışmaya başlayan kişiler, bu yakın amaçlara ulaşa ulaşa sınıfını geçmek, okulunu bitirmek ve sınavı kazanmak biçiminde özetlenen uzaktaki amaçlarına da ulaşmaktadırlar.

II. PLANLI ÇALIŞINIZ.

    Birden çok iş ya da ders üzerinde aynı günde çalışmanız gerektiğinde hangisinden işe başlayacağınızı bilemediğiniz ya da çalışmaya başlamak için karar veremediğiniz anlar oluyor mu? Bu soruya yanıtınız “evet” ise, sizin planlı çalışmayı bilmediğinizi kolayca söyleyebiliriz. Bu tür bir durumla, yani anı zamanda birden çok dersi çalışmayla yüz yüze geldiğinizde, derslerden her birinin üzerinizde yarattığı ruhsal baskı, bunlardan herhangi birine kendinizi tümüyle vermenizi engelleyerek ve verimsiz biçimde işlerden birini bırakıp ötekine atılmanıza neden olacaktır. Bu tür kararsızlık ve karışıklık ancak hangi dersi ne zaman yapacağınızı belirli bir sıraya koymakla, yani "karar vermekle”  ortadan kalkar. Plan; “nasıl” , “ne zaman” ve “nerede “çalışacağınıza karar vermek demektir.

Öğrenciler günlük ve haftalık bölümleri de olan aylık çalışma planlarında;
1- Hangi derslere, haftanın hangi günleri çalışacaklarını,
2- Geçmiş konuların yinelemesine ne zaman yer vereceklerini,
3- Sınav tarihlerini,
4- Hazırlayacakları ödevlerin neler olduğunu ve zamanını,
5- Planlarına aldıkları, ancak çeşitli nedenlerden ötürü zamanında yapamadıkları çalışmalarını ne zaman tamamlayacaklarını,
6- Dinlenme, müzik dinleme, televizyon izleme, spor yapma, sinema ve tiyatroya gitme gibi ders dışı etkinliklere ne zaman yer vereceklerini göstermelidirler. 

    Günlük çalışma çizelgelerinde; okulda geçen saatler, ders çalışma, eğlenme, dinlenme, ev işlerine yardım ve uyku saatleri gösterilmiş olmalıdır. Çalışmaya başlayacağı zaman kendini yorgun ve isteksiz hisseden öğrenci çalışma saatlerini yanlış seçmiş demektir. Beklemesizin günlük çalışma çizelgesinde gerekli değişikliği yapmalıdır. 

III. ZAMANI VERİMLİ KULLANINIZ           

     İnsanlar bedensel, zihinsel , duygusal yapı, ilgileri ve yetenekleri bakımından birbirlerinden ayrılırlar. Bir öğrencinin isteyerek çalıştığı ve hemen öğrendiği bir dersi, diğer bir öğrenci zor öğrenebilir. Bir başka öğrenciyse çabuk yorulabilir ya da çalışmak istemeyebilir. Bu nedenle bir ders ya da konu içinde ayrılacak süre öğrenciden öğrenciye değişir. Her öğrenci zamanı kendine göre ayarlamalıdır. Bir saat çalıştıktan sonra araya 10-15 dakikalık dinlenme aralığı koymak yararlı olur. Böylece bir saatlik çalışma sonunda dağılan dikkat ve azalan verim yeniden kazanılır. Ders çalışmak için gerekli gücün toplanabilmesi bakımından eğlenmeye ve spora da zaman ayrılmalıdır. Ancak bu sürenin saptanmasında özenli davranmalıdır.

IV. VERİMİ AZALTICI ETKENLERİ ORTADAN KALDIRINIZ 
   Çalışmaya başlamadan önce, yorgunluk, uykusuzluk, ağrı, sızı, üzüntü, korku, öfke, aşırı kaygı, fazla heyecan, endişe, açlık, aşırı tokluk, aile dertleri, normalin altında ve üstündeki fiziki şartlar (çok sıcak, çok soğuk gibi) acelecilik, telaş, araç ve gereç noksanlığı gibi etkenlerin elden geldiğince giderilmesi gerekir.

V. UYGUN BİR ÇALIŞMA ORTAMI SEÇİNİZ
    Çalışma yerinin seçimi çok önemlidir. Çalışma yeri derli toplu ve yalın, elden geldiğince alışılmış ve dış uyarılara kapalı olmalıdır. Ayrıca ışık, ısı gibi fiziksel sorunları da çözümlenmelidir. Ayrı bir yerin sağlanamaması durumu çalışmadan kaçmanın bir nedeni olmamalı, elverişsiz koşullarda da ders çalışmaya alışmalıdır. Yatakta, koltukta ve divanda uzanarak çalışmak, bir konuya yoğunlaşmayı güçleştirecek, öğrencinin çalışmak için daha çok zaman yitirmesine neden olacaktır.

VI. DİKKATİNİZİ UYANIK TUTUNUZ
      İnsanda dikkat her an vardır, önemli olan bunun çalışılan konu üzerinde toplanabilmesidir. Sevilen ve ilgi duyulan bir konu, dikkatin uyanık tutulmasına yardım eder. Sürekli belirli yerlerde çalışmak, gürültünün bulunmadığı ortamlarda çalışmak, sandalyede  oturarak çalışmak, masada  gerekli araçlar dışında  başka  şeyler bulundurmamak, çalışma yerini 18-20 derece sıcaklıkta tutmak, işleri sıraya koymak, işleri bitirmede kendinizle yarış kararı almak, her seferinde bir çeşit işle çalışmak dikkatin dağılmasını önleyici yöntemlerdir. 

VII. DERSE HAZIRLIKLI GELİNİZ
     Başarılı olmanın yollarından biri de derslerin işlenmesine etkin olarak katılmaktır. Derslerde sürekli edilgin durum-da kalan öğrencilerin işlenen konuları anlamaları zordur. Öğrenciler okula gelmeden önce, o gün işleyecekleri konuları gözden geçirmelidirler. Böylece hem derslerin işlenişine katılmak için gerekli güveni kazanırlar, hem de öğretmenin anlattıklarını daha kolay anlarlar. Gerek işlenecek konulara hazırlanırken, gerekse işlenen konular gözden geçirilirken, anlamakta zorluk çekilen yerler belirlenmeli, bu konularla ilgili sorular hazırlanıp, derste öğretmene sorulmalıdır. Öğretmenlerin derse hazırlıklı gelen, soru soran, katılımcı öğrencileri daha çok sevdikleri de unutulmamalıdır.

III. ETKİN DİNLEME VE NOT TUTMA
      Dinlenme bir beceridir. Ve bu beceri birtakım ilke ve yöntemlerle çok daha etkili bir biçimde kullanılabilir. İnsan iletişiminin yaklaşık % 90’ı sözel olarak  yapılmaktadır. Bu iletişinin ancak yarısı kısa bir süre sonra anımsanabilir. Aradan bir süre geçtiğinde %20-25 ini bile zor anımsarız. Bütün bu nedenlerden dolayı etkin dinleme ilke ve yöntemlerini öğrenmek ve bunları uygulamak daha da önem kazanmaktadır.
      Etkili dinleme sadece söylenilenleri duymak değil, aynı zamanda bu söylenenleri önemli bulmak, kavramak ve değerlendirmektir. Unutulmamalıdır ki, dinleme etkin bir süreçtir. Öğrenci dersi dikkatle dinlerken gerektiğinde derse katılarak öğrenmeyi daha etkili kılmalıdır.
      Olaya bir de başka bir boyuttan bakalım. Etkin dinleme öğretmen-öğrenci ilişkilerini de olumlu bir yönde etkiler. Öğretmen genellikle kendini dinleyen ve dinlediğini çeşitli biçimlerde belli eden öğrencilere daha fazla ilgi gösterir ve onlara dönerek konuşur.    Öğretmen dersi anlatırken dinleyicilere gerek duyar. Bu nedenle başını sallayan, not tutan, dikkatini yoğunlaştıran aktif öğrencilere daha fazla ilgi gösterir. Öğretmenin sınıf içindeki en önemli görevlerinden biri öğrenciye bilgi aktarmaktır ve bunu genellikle anlatarak gerçekleştirir. Öğrenci ise öğretmenin bu anlattıklarını anlamak amacıyla dinlemektedir. İşte önemli olan da öğrencinin bu dinleme işlevini nasıl yaparsa daha başarılı olacağıdır.
            Dinlenme yoluyla öğrenilen bilgiler çok uzun süreler hafızada duramaz. Öğrenilenlerin zaman zaman yineleme yapması gerekir. Bir öğrenci ders sonunda, o derste dinlediğinin ancak % 55 ini hatırlayabilir. Tekrar yapılmadığı sürece bu oran bir hafta sonra %17 lere düşer. Bu yüzden not tutmanın çok büyük bir önemi vardır. Not tutmanın iki önemli yararı vardır. Bunlarda birincisi eğitimin temel koşulu olan etkin katılımı” sağlar. Öğrenci derste edilgin durumdan etkin duruma geçer. Not tutma sayesinde derste devamlı uyanık olur, dikkatini derse yoğunlaştırır ve dikkatinin dağılmasını engeller. İkinci önemli yararı ise unutmayı engellemesidir. Unutkanlık düşmanını bizim yararımıza çevirecek en önemli girişim not tutmaktır. Özellikle alınan notlar eve gelince bir de temize çekilirse hafızaya daha iyi yerleşir. Öğrencilerin büyük bir kısmı not tutma yöntemini bilmemektedir.

Not tutarken;

  1. Anlatılanlar öğretmenin ağzından çıktığı gibi değil, anlaşıldığı gibi yazılmalıdır.
  2. Öğretmenin anlattığı konunun ana fikri ve anlamları kavranıncaya kadar beklenilmelidir.
  3. Zamanın çoğu yazmakla değil, dinlemekle, düşünceleri kavramaya çalışmakla geçmelidir.
  4. Konu; grafik, şekil, istatistik vb. bilgilere dayalı olarak anlatılıyorsa notlar arasına bunlarda alınmalıdır.
  5. Önemli düşünce ve paragrafların aynen yazılmasında fayda vardır.
  6. Yazıların düzgün ve okunaklı olmasına önem verilmelidir. Önce karalama yapma, sonra temize çekme yoluna gidilmelidir.

IX. ARAÇ-GEREÇ VE KAYNAKLARDAN YARARLANINIZ

      Öğrenci, herhangi bir konunun öğrenilmesinde, basılı araçlara ne kadar başvurursa, öğrenme ilgisi ve zihinsel yetileri de o kadar çok genişleyecektir.
      Basılı öğrenme araçlarından yararlanmada çizelge grafik, harita ve resimlerin özel bir önemi vardır. Bunlar sayfalarca anlatılan bilgileri topluca ve bir arada vererek o konunun kavranmasına yardımcı olmaktadırlar.

X. VERİMLİ  OKUYUNUZ

     Okuma, öğrenmenin en temel yoludur. Öğrenmede hızlı okuma önemli ve gereklidir. Hızlı okumayla hem okunanlar daha iyi anlaşılır, hem de zamandan kazanılır. Okuma hızı lise öğrencileri için yaklaşık 180-220 sözcüktür. Bu hız okunulan yazının niteliğine ve okumanın amacına göre ayarlanmalıdır. Zaman geçirmek amacıyla bir hikaye veya roman okurken okuma hızı oldukça yüksek olabilir. Ama okuma, yorum yapma, eleştirme, özet çıkarma için yapılıyorsa okuma hızı yavaş olmalıdır.
     Hızlı okumanın en önemli yolu sessiz okumadır. Sessiz okuma hızı arttığı gibi anlamayı da kolaylaştırır. Hızlı ve anlamlı okuma becerisi kazanabilmek için bol bol okuma çalışmaları yapılmalıdır. Önce gazete, öykü ve roman gibi şeylerle işe başlamalı giderek boş zamanları okuyarak değerlendirme alışkanlığı kazanılmalıdır.

XI. ARALIKLI TEKRARLAR YAPARAK UNUTMAYI ÖNLEYİN

     Öğrenilenler zamanla unutulabilir. Unutmayı önlemenin iki yolu vardır. Bunlardan biri öğrenilen bilgileri yeri geldikçe kullanmak, diğeri de aralıklı olarak yinelemektir.
     Öğrenciler öğrendiklerini yeri geldikçe kullanacaklar, bu bilgilerin işe yaradığını görecekler, hem de yeni bilgiler edinmeye yöneleceklerdir.
    Aralıklı olarak yapacakları tekrarlarla bir taraftan geçmişte öğrendiklerini anımsarken diğer yandan da sınavlara her an hazır durumda olacaklardır.

XII. SINAVLARIMI NASIL ATLATIRIM

Eğitim psikologlarından en iyi on öneri:

Yardım alın : Öğretmenlerinize sınava nasıl çalışılabileceğini sorun.
Çalışır ve yinelerken kısa aralar verin: Yorgun bir zihin iyi anımsayamaz.
Çalışma programı yapın: En iyi çalışabileceğinizi düşündüğünüz zamanlarda yinelemeler yapın.
Sağlıklı kalın: İyi uyuyun ve yeterli beslenin.
Egsersiz yapın: Yürüyün, koşun, herhangi bir sporla uğraşın.
Olumlu düşünün: Başarısızlığı veya geleceği düşünmeyin.
Elinizden gelenin en iyisini yapın: Hiç kimse daha çoğunu yapamaz.
Tetikte olun: Hasta gibi hissedersiniz, endişeleriniz hakkında birileriyle konuşun.
Çok rahat ta davranmayın: Sınav konusunda ölçülü endişe çok çalışmanızı sağlar.
Akıllı olun: Eğer sınavdan sonra bu konuyu konuşmak istemiyorsanız, konuşmayın. Aslında bu konuda hiç düşünmeyin bile. Yapılan yapılmıştır. Yazdıklarınızı değiştiremezsiniz.

Bugün 2 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!

WWW.BİLGE-SİTEMİZ.TR.GG
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol